Yine bir kış günü geldim Kanada’ya
J
Bu sefer daha tecrübeliyim
tabii… Ama İngilizce uçmuş gitmiş… Yani anlıyorum konuşamıyorum hikayesi J))) Hemen okula dönüş hazırlıklarına başladım… Geçen
seneki sınıf yeni öğretmenden memnun değilmiş… ESL school’ u eledim bu durumda…
Sheridan’ın free
İngilizce programları varmış… Onlara gittim… CLB testinden geçeceksin dediler…
Canadian Language Benchmark…
E bende ESL benchmark var
en six’inden… olma mı?
Yok o burda geçmiyomuş…
Hadiii… CLB testi için
hemen randevu aldık Sheridan’daki danışman hanımla… Randevu günü gittim, sınav
yerine; 3 saatlik sınava girdim… Kafam patladı desem yeri var… Tam bitti
zannederken… 2 kitapçık daha getirdiler… Neyse ki molaya izin verdiler; gittim
bi kahve içtim… Başımın ağrısı biraz azaldı da sınavı tamamladım… Sonucu hemen
verdiler… Konuşma, dinleme, yazma 6; okuma 8 J)) sonuç olarak benim dediğime geldik işte level
6… Bu arada okumam gelişmiş, e yazın 2 satır İngilizce okudum yani J)) Neyse ki konuşmam korktuğum kadar gerilememiş
ama demek yazı burda geçirsem o da ilerleyecekmiş okulsuz falan J moralim düzeldi bak… Sınavı yapan sempatik kız da
geldiğinin ilk haftasında bu skor çok iyi, bence sadece İngilizce sınıfıyla
vakit kaybetme ve ELT programlarına katıl diye öğütledi… Gel gelelim Sheridan’ın
ELT kurslarında yer yok L… Wait list’e
adımı yazdırıp ayrıldım…
Acaba ne yapmalı?
Akşam Erdem hemen
kütüphaneye gidelim dedi… Gittik… Oradaki conversation circle’a yazıldım, bi de
kütüphane kartı aldım J şimdi her Cuma öğlen
2 saat konuşma sınıfım var…
İlk Cuma bi gittim… Kapı
duvar J)) Kimse yok… Neyse yarım saat rötarla öğretmen
geldi… Benden başka da 3 kişi var… Öğretmen Pakistanlı… Diğer göçmenlerin biri
Çinli, diğeri Hong Honglu, üçüncü de Filipinli… Herkes sempatik fakat burada
doğru telaffuz öğrenmek pek mümkün görünmüyor J)) olsun gene de pratik pratiktir…
Birkaç gün sonra Acces
diye bir firma geliyor Erdem’in aklına ve oradaki arkadaşıyla konuşuyoruz… Epey
cazip programlardan bahsediyor ve ben hemen ertesi günkü tanıtım toplantısına
gidiyorum… Yine moralim bozuldu, toplantıya katılan herkes şakır şakır
İngilizce konuşuyor, hepsi uluslararası projelerde çalışmışlar, katılma
amaçları tamamen iş bulmak… Neyse ikili görüşmelerden sonra beni ELT programına
almaya karar veriyorlar… 7 Ocak’ ta başlıycak ve 5 hafta sürecek… Bekliyorum
bakalım J
Bu arada ben buranın da
conversation sınıfına katılıyorum; haftada 2 gün 2şer saat… Öğretmen de tonton
mu tonton bi Kanadalı… Telaffuz konusunun özellikle üzerinde duruyor; tam
istediğim gibi J bu sınıf akşam
6-8 arası… Hem de sponsorumuz Tim Hortons ve kahve servisi vaaaarrr J
Kütüphaneye de devam
ediyorum… Orası çok eğlenceli J))) Geçen gün yeni gelen Kolombiyalı genç hikayesini anlatırken Kanada’ ya
ilk geldiğinde kuzeye yerleştiğini söyledi. Bizim Çinliler orada ne yeniyor
diye sordular. O da çoğunlukla istakoz, bi de ayı dedi. Ayıyı duyunca Çinliler
yüzlerini buruşturup “iiiğğğğrrreeennnççç” demezler mi J)))))
Ahahahhaaa… Hepimiz
şaşırdık…
“Ülen siz bi bizi
yemiyosunuz ayının nesi iğrenç J))) mis gibi kırmızı et işte” diyemedim tabiii… Ama kendimi tutamayıp bi
kahkaha patlattım…
Araya christmas ve yeni
yıl tatilleri de girdi tabii… 7Ocak’ tan sonra buraya gelmem mümkün olamayacağı
için son dersimizdi bu J)
Neyse eğitim hayatım bu
şekilde şekilleniyor…
Yemek yine bir derece de şu ev
işleri hala zor geliyor yauw…
Yani kısaca yuvarlanıp
gidiyoruz işte… 5,5 aylık aradan sonra sadece Kanadaya değil evliliğe de baştan
alışmaya çalışıyorum… Neyse bu sefer az da olsa tecrübeli sayılırım J))
Yakında yeni maceralarla
görüşmek üzere…
EED